Beslenme ve Diyet Yağ Yakımı

Yeme bozukluklarına ne sebep olur ?

Yeme bozukluklarına ne sebep olur

Bilişsel davranışçı terapi, vücudunuz veya yemeğiniz hakkında olumsuz düşünmenin yeme bozukluklarına nasıl sebep olduğuna odaklanan bir psikoterapi türüdür. Bu, sizi yeme bozukluğuna iten şeylerin bir kısmının, vücudunuzla hiçbir ilgisi olmayan, daha çok dünyayı ve kendinizi genel olarak nasıl algıladığınızla ilgili gizli düşünceler olduğu anlamına gelir. Zaten zayıf olan birinin anoreksi geliştirmesi, obez olan birinin de yemek yemeyi durduramaması… nedenlerini düşündünüz mü? Gelin yeme bozukluklarına ne sebep olur yakından inceleyelim.

Yemek sadece bazen yemektir

Daha önce profesyonel yardım aldıysanız destek aldığınız uzmanın yemek yeme döngünüzü daima izlediğine tanık olmuş olmalısınız. Çünkü yemek yemenin yalnızca bir yakıt ikmali olmadığını Freud’tan beri biliyoruz. Yemek dürtümüzün, dünyayı ve kendinizi genel olarak nasıl gördüğünüzle ilgili gizli düşüncelerle beslendiği açık bir gerçek. Bu gizli düşünceler temel inançlarınız olarak bildiğiniz şeylerdir. Temel inançlarımız ise kendimiz, başkaları ve dünya hakkında bildiğini sandığımız varsayımlardır. Sahip olduğumuz tüm temel inançlar, bilinçdışımıza yerleşir ve biz onları orada bulup değiştirmek için çaba göstermeyene kadar, onlar hayatımızı kontrol etmeye devam ederler. 

Neyse ki çoğumuz, olumlu temel inançları geliştirecek bir çocukluk geçirecek kadar şanslıyız. Buna rağmen bazılarımız olumsuz temel inançlarla hayatımıza devam etmek zorunda kaldık.  Bunlar terk edileceğimizi sandığımız, eleştiriye maruz kaldığımız , güven sorunları yaşadığımız veya taciz, istismar yaşadığımız bir çocukluktan kaynaklanır. 

İlişkilerinizi sabote ediyor musunuz? eğer cevabınız evetse buna çoğumuzun biraz bazılarımızın ise çok yoğun hissettiği ‘ben sevilmeye layık biri değilim’ çekirdek inancı sebep olabilir. Diyelim ki anne veya babanızdan biri evi terk ettiyse ve çocuksu beyniniz bunun sizin suçunuz olduğunu hissettiyse bu inanç gelişir. Yani bir yetişkin olduğumuzda, biri sizi sevmeye çalıştığında, bu deneyimi sabote etmenin ve inancınızın doğru olduğunu ‘kanıtlamanın’ yollarını bulacağız. Belki de bu yollardan biri, diğerlerini itecek kadar fazla yemek yemek ve kilo almaktır.

Yeme bozukluklarına ne sebep olur: asla yemek değil

Birçok ruh sağlığı uzmanı, yeme bozukluğu olan kişilerin, olmayanlara göre daha fazla olumsuz temel inançlara sahip olduğunu doğrulamaktadır. 2009’da yayınlanan bu makale yeme bozukluğuna sahip kişileri inceledi. Araştırma sonuçları aşırı yeme bozukluğuna sahip kişilerin yanlış çekirdek inançlara sahip olduğunu ve bu oranın anoreksi geliştiren kişilerde daha yüksek olduğunu gösterdi.

Peki ama neden?

Çünkü temel inançlarımızın nesnel olduğunu savunan biçimde davranma eğilimindeyiz. Çünkü zihnimiz iyi bir avukattır ve haklı çıkmaya bayılıyor. Yeterince iyi olmadığınızı kanıtlamanın bir yolu var:  ben kusurlu biriyim ve yeme bozukluğum bunu kanıtlıyor. Üstelik tek neden bu değil çünkü yeme bozukluklarını, temel inançlarımızı yönetmek ve onlardan saklanmak için de kullanıyoruz. Londra Üniversitesinde yapılan bu araştırma aşırı yemek yemenin duygusal engelleme ihtiyacıyla ilgili olduğunu, anoreksiya veya bulimia’da sıkça görülen kusma eyleminin ise kusurluluk ve utançla bağlantılı olduğunu gösterdi.

Yeme bozukluklarına ne sebep olur: yanlış temel inançlar

Ben yemek yemeyi çok sevdiğim için yemek yiyorum… Metabolizmam hızlı olduğu için kilo alamıyorum… Bizim ailede herkes kilolu bu nedenle kilo veremiyorum… İstediğiniz herhangi bir cümlenin arkasına saklanın. Yemek yemeniz ya da yememeniz, kendinizi hayattan uzaklaştırmak için kullandığınız bir alışkanlık ise, bunlara neden olan bazı yanlış inançlara sahip olmanız muhtemel ve bunda hiç bir sorun yok. Çünkü bazılarımız konu ailemize geldiğinde şanslı sayılmazdık ve toksik bir çocukluk geçirdik. Yetişkinlikte bunları fark edip telafi etmeye çalışsak dahi anılarımızı değiştirmemiz olası değil.

  • Kontrol eksikliği
  • Başarısız olma endişesi ( ben iyi değilim, yeteneksizim, herkes benden zeki aptal işe yaramazın önde gideniyim…)
  • Büyümekten korkma, sorumluluk alma endişesi ( Genel olarak anoreksiya ve bulimia görülür, kişi yemek yemeyi reddederek büyümeyi durdurma inancına sahiptir – yemek yemezsen büyüyemezsin….)
  • Mükemmeliyetçilik, kusursuzluk isteği
  • Yüksek beklentiye sahip olma
  • Bağlanma problemleri ( herkes bir gün terk edecek onların beni terk etmesi için zemin hazırlamalıyım…)
  • Kırılganlık
  • Kusurluluk, utanç, stres
  • Güçlü hissetme isteği ( yemek yersen büyük ve güçlü olursun düşüncesi )

Anne sütü ya da biberon

Anne sütü ile beslenen bebek ne zaman doyduğuna kendi karar verir. Buna rağmen biberon ile beslenmede ise bebeğin ne kadar süt ile doyacağı ‘bakıcı tarafından’ belirlenmiştir. Araştırmalar bu iki beslenme biçiminin yemek dürtümüz üzerinde etkili olduğunu savunuyor.

Şişman çocuk

Çocukken kilo sorunları yaşadıysanız, hatta alay ve zorbalıkla uğraşmanız yetişkinlikte yeme bozukluğu yaşamanız ihtimalini doğurabilir. Bununla birlikte bu durum kişinin vücut sinyallerini dinlemeyi ve iştahını kendi kendine düzenlemeyi öğrenme olasılığının daha düşük olduğu anlamına geliyor.

Kıtlık düşüncesi – yemek buldun ye 

Sosyolojik bir araştırma yoksulların aç olmasalar dahi yemek yediklerini, bunun başarılı bir yetişkinlikte dahi devam ettiğini gösteriyor. Bununla birlikte yoksul kişiler için yemek çoğunlukla ödül ile ilişkilidir. Bu ödül ilişkisi yetişkinlikte devam eder.

Bağlanma ve yeme bozuklukları

Bağlanma kuramı koşulsuz ve güvenli bir ortam sunulan çocukların güvenli, bu ortamda yetişmeyen çocukların ise güvensiz bağlandığını savunur. Buna göre utandırılan, koşullu sevilen, eleştirilen ve yüksek standartlar istenilen çocukları öz saygısı düşük ve endişeli yetişkinler olarak görürüz. Bu yeme bozuklukları geliştirmek için harika bir ortam!

Tüm suç ailede öyle mi?

Yukarıdakiler, yeme bozukluklarıyla bağlantılı zihinsel kalıpların sadece birkaçıdır. Bununla birlikte yeme bozukluklarının fizyolojik nedenleri de vardır. Obez aile öyküsü, bulunduğu toplum yapısı – batı toplumun zayıflığı iyi bir şey olarak lanse etmesi gibi – bazı metabolik hastalıklar, şeker hastalığı…

Yeme bozukluğunuzun aile yapınızda geliştiğini düşünüyorsanız, destek arayın.  Aileyi suçlamak kolay gelse de bu aynı zamanda kurban duruşunda takılıp kalmanız anlamına da gelir. Kurban rolü iyileşmek ve devam etmek için gereken gücü ve kişisel gücünüzü tüketir. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir