Yağ Yakımı

Bir Bakışta Tokluk Hormonu Leptin

Bir Bakışta Tokluk Hormonu Leptin

Mide gurultusu, hafif yorgunluk belirtileri ve günü planlamaktansa buzdolabında ne olduğuyla ilgili düşünceler – bunların hepsi aç olduğunuzun açık işaretleridir. Peki ne zaman doyduğunuzu ve vücudunuza yeterince yiyecek sağladığınızı nasıl anlarsınız? İşte leptin veya bilinen adıyla tokluk hormonu!

Leptin (tokluk) hormonu: nedir, nasıl çalışır

Bunu hepimiz yaşıyoruz. Bazı günler tüm gün yemek yemiş olsak da tok hissedemeyiz. Sonra gerçekten hiçbir şey yemek istemediğimiz günler geliyor. Bu karmaşık iki durum bazı leptin sorunlarınız olabileceğinin göstergeleridir. Çünkü aç veya tok olduğumuza merkezi sinir sistemi ile koordine çalışan bir hormon olan leptin hormonu karar veriyor. Leptin; yağ dokusu tarafından salgılanır, bu nedenle bir kişi ne kadar fazla kilolu olursa, tipik olarak leptin seviyeleri o kadar yüksek olur. Yüksek leptin seviyesi esasında tok hissetmenize neden olur ancak buradaki dengesizlik leptin hormonunun çok olması ile değil leptine dirençli olmakla ilişkilidir. Leptin direnci, yüksek tansiyon, obezite, kalp hastalıkları, felçi ile ilgili problemlere bağlanmıştır. Aynı zamanda yüksek leptin seviyeleri ve beraberindeki leptin direnci insülin direncini bozar,  doğurganlığı azaltır ve sizi daha hızlı yaşlandırır . Kilo vermede sorun yaşıyor veya diyetinize bağlı kalamıyorsanız leptin direnciniz vardır. İyi haber şu ki: leptin hormonunu düzenlemek sizin elinizde!

Leptin direnci

Bir buçuk porsiyon mantı, mantının yanında cola ve daha sonra waffle… Günlük yaşamda genellikle bilinçli bir yemek için zamanımız olmaz. Hızlı yemek leptin hormonunun sinir sistemine doydum sinyallerini zamanında iletmesine engel olur. Sonuç:

Kişi tokluk sinyallerini geç algıladığı gibi açlığın ötesinde yani dolayısıyla enerji ihtiyacının ötesinde yemek yer. Bu, uzun süre tekrarlandığında ise kilo almak bir seçenek olmaktan çıkıyor. 

Sağlıklı vücut ağırlığına sahip kişilerde leptin hormonunun etkisi doğal bir iştah kesicidir. Fazla kilolu kişilerde ise tokluk hissinin sinyali artık çalışmıyor. Obeziteli kişilerde leptin direncinin tam fizyolojik gelişimi henüz yeterince araştırılmamıştır. Ancak çeşitli araştırmalara dayanarak, dengeli bir diyet ve yeterli egzersiz yardımıyla kilo vermenin beyindeki leptin direncini geri kazanabileceği varsayılmaktadır.

Tokluk Hormonu Leptin

Leptin direncini kontrol edebilir miyim?

Evet, bu bir noktada mümkün. Leptin direnci ve bununla ilgili problemler, endokrin sistemi problemleridir ve onları tersine çevirmek, basit kalori kısıtlamasından veya güçlü iradeden fazlasını gerektirir.Tüm hormon sorunlarında olduğu gibi, leptin direnci de tek bir nedeni olmayan karmaşık bir sorundur, ancak leptin düzeylerini olumsuz yönde etkileyebilecek birçok faktör vardır. Bunlar:

  • Şeker tüketimi
  • Uykusuzluk
  • Fiziksel aktivite eksikliği
  • Çok fazla egzersiz yapmak – tipik olarak hormon bozukluğuna neden olur-
  • Stres

Ayrıca leptin direncini iyileştirmeye yardımcı olacak faktörler şunlardır:

  • Yemek masasına doymak için oturmayın, henüz aç hissediyorsan yemek yemeyi bırakın. Çünkü leptin sinir sistemine gıda alımından sonraki 20 dakika içinde doydun sinyali iletir.
  • Basit nişastaları, rafine yiyecekleri, şekerleri ve fruktozları çok az yiyin veya hiç yemeyin.
  • Sebze tüketimini arttırın. İçerdikleri lif mideyi gererek beynin tokluk sinyalleri göndermesine neden olur.
  • Yeterince protein ve yağ alın. Bu, tokluğu arttırır ve vücuda hormon yapmak için olanak sağlar.
  • Gün içinde atıştırmayın. Kısa aralıklarla az gıda almak ve böylelikle zayıflamak bir efsanedir. Sürekli yemek yemek karaciğerinizin çalışmasını sağlar ve hormonlara ara vermez. 
  • Az gıda almaya başladığınız gibi yoğun bir egzersiz programına tabi olmayın çünkü bu vücudu strese sokar.

Bir ilaç olarak leptin: güvenli mi?

Çalışmalar, obez insanların leptin eksikliğinden değil, leptin direncinden muzdarip olduğunu göstermeden önce, tedavi için leptine benzer bir aktif bileşen kullanılıyordu. Ancak bugün sorunun leptin seviyesinin düşük veya yüksek olmasında değil, beyin hücrelerinin duyarlılığının azalmasında olduğunu biliyoruz. Bu mevcut bilimsel veriye dayanarak fazla kilolu kişilerin ve obeziteli hastaların tedavilerinde ek leptin kullanımı anlamlı bir etkiye sahip değildir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir