EFSANE AVI Yaşam Tarzı

Anoreksiya nervoza: konu yalnızca yemek değil

anoreksiya nervoza

Yemek yemeyi reddeden, sporu takıntı haline getiren ve yediği her şeyi kusan kişiler anoreksiktir. Bu, ana akım medyanın anoreksiya nervoza hakkında sahip olduğu tipik imajdan sadece biri. Peki terim gerçekte neyi ifade ediyor, anoreksiya yiyip yiyip kusmak değilse nedir merak ediyorsanız bu makale size göre. Başlayalım!

Her şeyden önce anoreksiya nervoza nedir?

Yaygın olmasına rağmen yeme bozukluklarıyla ilgili çok sayıda mit var. Tanıma geçmeden önce bir misyon olarak efsaneleri aradan çıkaralım. Yeme bozukluğuna atfedilen iki hatalı ancak nihayetinde sık vurgulanan temel düşünce var. İlki, yeme bozukluğunun bir seçim olduğu diğeri ise yeme bozukluğunun irade terbiyesizliğinin bir yansıması olduğu. Hatalı ilk düşünceye yakınlaşmak istiyorum. Sıkı bir takipçisi olduğum Psychology Today’de yayınlanan bu makale yeme bozukluklarının, tanımı daraltırsak anoreksiya nervozanın bir seçim değil, kişilik örüntüsü olduğunun altını çiziyor. Bu ve diğer sayısız bilimsel yayın organları insanların durup dururken sadece bir ‘model’ gibi zayıf görünmek için yemek yemeyi bırakmayacağını yemek yemeyi bırakmalarının depresyon gibi ruhsal zorlukların bir yansımasından başka bir şey olmadığını vurguluyor.

Hatalı ikinci düşünce ise bize pusulanın zıt kutbunu işaret ediyor. Orada durmadan yemek yiyenler, obezler var. Aynı şekilde benzer makalelerin satır araları obezitenin salt bir iradesizlik olmadığını, dahası iradeyle ilgili olmadığını bize anlatmaya çalışıyor. Yakın zamanda yayın hayatına son veren Ağır Yaşamlardaki obezlerin sıklıkla travmalarından söz ettiklerini hatırlayalım. Katılımcılardan birinin söylediği şu cümle sorunun neden yemek olmadığının bariz  bir göstergesi. Katılımcı yemek yemeye cinsel istismar ile başladığını ve bir bilişsel savunma yöntemi olarak yemek yediğini bize şu çümle ile anlatmak istiyor ‘ tecavüze uğradığımda on dört yaşındaydım, çok küçüktüm savunmasızdım. Sanırım o günden sonra yemek yemeye başladım çünkü yemek demek büyümek demekti, büyümek ise kendimi savunmak’

Anoreksiya nervoza bir ‘medya’ hastalığı değildir

Medyaya maruz kalmanın vücut memnuniyetsizliği üzerindeki etkilerinin yeme davranışında değişikliklere yol açtığı bir gerçek olsa da bozukluk moda endüstrisi ile başlamadı. İştahsızlığın kişinin kendini bir modelle  kıyaslamasından kaynaklandığı görüşü popülerliğini koruyor ancak anoreksiya basit bir diyet kültürünün etkilerinden fazlasını ifade ediyor. Aynı şekilde bir çok yayın kuruluşu anoreksiyayı herhangi bir bağımlılıktan farksız olmadığını söylese de ruh bilimcileri bu kişilerin hatalı savunma mekanizmalarının kurbanı olduklarını söylüyor.

Bazı insanlar neden anoreksiya olur?

Bilim insanları genel olarak, anoreksiyanın tek bir nedenden değil, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşiminden kaynaklanan karmaşık bir hastalık olduğu konusunda hemfikir. Genetik bilmindeki ilerlemeler, anoreksiyanın nedenlerine ilişkin önemli içgörülere yol açmakla kalmadı, aynı zamanda son araştırmalar, anoreksiyanın, kişinin genleriyle geliştiğini buldu. Görünüşe göre yeme bozukluklarında, monozigotik bir ikize sahip olmak, kişinin aynı durumu geliştirme olasılığını artırıyor. Aynı zamanda bilim stres tepkisinin de kişinin genlerinde kodlandığını söylüyor. Bu aslında anlaşılır bir durum. Bir düşünün herkes stres altında aynı tepkiyi göstermez. Stres altındayken dahi nasıl tepki gösterdiğimize karar veren mekanizma yine genlerimiz. Bazılarının strese tepkisi cilt ve saç problemlemleri oluyorken bazılarının ise endokrin sistemi bozuluyor, bazıları stresten uyuyarak kaçıyorken diğerinin buna tepsisi insomnia oluyor. Bilim basitçe anoreksiyanın bir stres tepkisi olduğunu vurguluyor.

Bununla birlikte mükemmeliyetçilik, kontrolcü kişi tipleri, okb ve depresyonun kişide anoreksiya geliştirmeye neden olduğu, ebeveynleri narsist, mükemmeliyetçi olan kişilerin anoreksiyaya yatkın olduğunu söyleyen hakim bir görüş var. 

Genellikle gözden kaçan anoreksiya belirtileri

Ruh bilimciler anoreksiyayı stres gibi birçok bilişsel bozukluğun semptomu olduğunu vurgulasa da anoreksiyanın da gözden kaçan bazı belirtileri var. İronik olarak şu an bir belirtinin belirtisini yazıyor gibi görünebilir ama tüm bunlar dikkate değer. 

  • Her gün aynı şeyi yemek ve yemek seçimlerinde çok az çeşitlilik olması
  • Ne zaman yiyip ne zaman yiyemeyeceğiniz konusunda sıkı kuralların olması
  • Yeme ve egzersiz davranışları konusunda yalan – yediğinizden daha fazlasını veya yaptığınız egzersizden daha azını söylemek gibi
  • Daima daha az yemek yemeye çalışmak 
  • Yemek yememek ama yemek yemeye saplantılı olmak
  • Müshil ilaçları kullanmak

Anoreksiyanın daha ciddi belirtileri ise şunları içeriyor.

  • Gerçekten cılız olmak
  • Başlarda egzersize zamana ayırmış olsa da artık egzersiz yapmak için güç bulmamak
  • Önceden yemek yememek kişinin kontrolündeyken artık yemek istese de yiyememek
  • Başlarda yemek sonrası kusmak kişinin kontrolündeyken bunun artık bir refleks olması, yemek sonrası istem dışı kusmak
  • Kalp hastalıkları, anemi de dahil olmak üzere besin yetersizliğine bağlı hastalıkların kendini göstermesi

Anoreksiya nervoza için kendi kendine yardım

Bazı durumlarda biraz yemek hepimizde kaygıyı gidermeye yardımcı oluyor. Hepimiz bazen kilomuzla ilgili endişelere kapılabiliriz. Bunlar insan olmanın kapaca alameti farikasıdır. Peki ama endişe nerede başlamalı? Öncelikle yukarıdaki her iki cümle bizi hem yersiz endişeden koruyor hem de bir hastalığın belirtisini görmezden gelmekten alıkoyuyor. Buradaki kilit nokta kendimize yalan söyleme becerimizde gizli. Yeme bozukluğunda yiyeceklerden veya beden imajından daha fazlası vardır. Basitçe değişen yeme alışkanlıkları işe yaramaz. Bunu yerine duygu durumunuzu tanımlamak faydalı olacaktır. Sizi seven ve güvendiğiniz insanların yorumlarını kulak ardı etmemek iyi bir fikir. Birileri son zamanlarda ‘fazla’ yaptığınızı mı söylüyor? Ruh halinizle ilgili endişesinden mi bahsediyor? Diğerlerine kulak asmamanın faydalı olduğu anlardan biri mi, muhtemelen?  Bu sorular yeme bozukluğu yaşayan kişiler için kritik çünkü yeme araştırmalar bozukluğu yaşayan kişilerin bozukluk yaşadığını inkar ettiğini gösteriyor. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir