Kimse izlemeyecek olsaydı bir dansa hazırlanır mıydınız? Gerçekten de kimsenin sizi görmeyeceğinden emin olsaydınız manikür yapar mıydınız? Bunu kabul etsek de etmesek de varlığımız ancak diğerinin objektifine takıldığında anlam kazanıyor. Bir felsefe klişesi olarak ‘kimsenin olmadığı bir yerde devrilen ağacın var olmaması’ gibi, kimsenin görmediği-bilmediği bir ben de eksik sayılıyor mu? Belki. Ancak şunu biliyoruz, dış doğrulamaya ihtiyacımız var. Ne kadar harika, mükemmel, benzersiz ve yetenekli olduğumuzu bilmemizin ilk elden bir önemi yok. Çoğunluk öyle düşünüyorsa öyledir. Yönetim biçimimiz olan demokrasi dahi ‘çoğunluk öyle diyorsa doğru olmalıdır’ temeline dayanıyor. Her demokrasinin bir oylama sistemine ihtiyacı vardır ve Instagram bu oylama sistemini herkes için mümkün kılıyor. Farklı insanların farklı şeyleri bambaşka motivasyonla oylamaya sunmalarına dair onlarca argüman var. Burada öğrenilmesi ilginç olan şey, onları bunu paylaşmaya motive eden itici gücün ne olduğu? Her zaman olduğu gibi, psikoloji neden böyle davrandığımıza dair bazı görüşler sunuyor. İnstagram fotoğrafları söz konusu olduğunda, tartışmaya beş ana açıklama hakim. Neden İnstagram’a fotograf yüklüyoruz? Başlayalım.
İdeal karakter ve simülasyon
ABD’li psikanalist Carl Rogers’ın benlik kuramına göre iki tip imaja sahibiz: ideal benlik ve şu anda sahip olduğumuz benlik. Bu yaklaşım benliğin doğuştan oluşmadığını ve deneyimler bütünü olduğunu söyler. Gerçekliğin bireyin algıladığı şekilde yorumlandığını ifade ediyor. Denklemin öteki tarafına ise ideal benlik olarak tanımladığı kişinin basitçe olmak istediği kişiyi koyar. Rogers’a göre bireyin sahip olmak istediği ideal benlik ile sahip olduğu özellikleri kapsayan gerçek benlik bilinci arasındaki uyumsuzluk arttıkça mutsuzluk artar ve doyumsuz bir kişilik ortaya çıkar. İşte İnstagram gibi ideal benlikliklerimizi yarattığımız tüm dijital ortamlar bize farklı bir benlik imajı yaratmaya fırsat verdiği için, burada var oluyoruz.
İnstagram dahil tüm sosyal platformların besin kaynağı, ideal benlik ile gerçek benlik arasındaki bu çatışmanın bir ürünü. Kişi zihninde diğer insanlar tarafından belirli bir ışıkta görünmek ister. Burada yakınlaştırmak istediğim bir nokta var: bu eylem salt bir güvensizliğin ürünü olmak zorunda değildir. Orada sadece kendimizden çok taklidimizi veya gerçekliğimizden daha esnek bir yapının inşası var. Buradaki taklit, süret ya da parodi olduğu gibi, aslımız yerine ‘göstergelerimizi’ koyduğumuz bir simülasyon da olabilir. Başka bir deyişle ideal benliğimizin gerçek benliğimizi caydırdığı bir dünya var. Böylelikle yoksun gördüğümüz benliğimizi oluşturduğumuz filtre ile sunarak, benlikler arasındaki çatışmadan kurtulmak istiyoruz.
Neden İnstagram’a fotograf yüklüyoruz: haz mekanizması
Ocak 2018’de yapılan bu araştırma sosyal medya kullanmanın beynimizdeki haz mekanizmasını tetiklediğini gösteriyor. Instagram gibi sosyal medya uygulamaları, beynin ödül merkezi olarak adlandırılan “nucleus accumbens” isimli bölgeni tetikler. Yemek, seks, bağımlılık ve haz etkisinde rol oynadığı düşünülen bu nöron topluluğu, aldığımız like ve olumlu yorumlar kadar ‘sadece bir izleyici’ olduğumuzda dahi yemek yediğimizde hissettiğimiz şeyi yaşamamıza olanak sağlıyor.
Geri bildirim almak için
Bir fotoğrafın, ince bir mesaj iletme ve daha karmaşık geri bildirim çağrısı yapma potansiyeli yüksektir. Çoğumuz yalnızca sözlü ve somut geri bildirim almak için fotoğraf paylaşıyoruz. Diğer insanlarda bir izlenim bıraktığımızda motive oluruz. Bu kendini pekiştiren bir davranıştır. Dijital olmayan dünyada geri bildirim almak sınırlıdır çünkü hiçbir şey söylemediğimiz – göstermediğimiz- bir yığın var. Dijital dünyada bu, otoriteye sahip olma dürtüsüyle yer değiştiriyor. İnstagram sosyal otoritenin incelikli bir biçimidir. Orada ne yaptığımızla nerede olduğumuzla ilgilenen bir kitle var ve nasıl yaşadığımıza dair olumlu onay aldığımız için fotoğraf paylaşıyoruz.
Para kazanmak için
Britanya’da yapılan bir ankete göre çocukların yüzde 82’si artık astronot değil, influencer olmak istiyor. Hiç de şaşırtıcı olmayan bu sonuç, kolay para kazanmaya yeni soluk getiren İnstagramda neden fotoğraf paylaşmak istediğimize faydacı bir bakış açısı sağlıyor. Ek olarak araştırma ülke ekonomisinin güçlü olması ile İnstagramda çıplak fotoğraflar paylaşmanın ters orantılı olduğunu söylüyor. Kabaca ülke fakirleştikçe İnstagramda paylaşılan çıplak fotoğraf oranı artıyor. Araştırma Latin Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri arasında yapılan bir meta analiz sonucunu gösterse de sonuç bizi İnstagrama neden fotoğraf yüklediğimize götürüyor.